7 Ocak 2015 Çarşamba

Ev tipi biyogaz hakkında hersey :)

EVSEL ATIKLARDAN BİOGAZ ÜRETİMİ (EVTİPİ BİOGAZ)



ÖZET

Türkiye genelin de günlük atık miktarının 15.000 ton’a ulaşması çevresel açıdan daha uygun yöntemleri beraberindegerektirmektedir.[22]Organik atıklardan anaerobik şartlarda biyogaz üretimi hem çevresel hem de yenilenebilir enerji kazanımı açısından önemlidir. Evlerde oluşan atıklardaki biogaz potansiyelini eve kurulabilen sistem sayesinde evde kullanılabilir hale getirilmektedir. Sistem evden çıkan yemek, meyve kabuğu vb. organik atıkların depoda toplanıp karıştırılması ve oluşan metan gazının kullanılması ile gerçekleşmektedir. Evin gaz ihtiyacının bir kısmı bu sistemden sağlanarak doğaya, ülke ekonomisine katkı sağlanması amaçlanmaktadır.

1.GİRİŞ

Günümüzde enerji önemli bir yer almaktadır. Birçok ülke enerji kaynaklarını elde etmek için bir rekabet halindedir. Bu güne bakarsak sanayinin gelişmesiyle büyümesi ile birlikte enerji ihtiyacı da aynı ölçüde artmaktadır. Bu sebeple elde edilen enerjinin yüksek verimle kullanılması gerekmektedir. Türkiye dünya nüfusunda %1,2’lik, enerji tüketiminde ise %0,8’lik bir paya sahiptir.[20] İhtiyaçlarımızın karşılanması ve gelişim sürecinin sağlam bir şekilde sürdürülmesinde ihtiyaç duyulan enerji; sanayi,konut gibi alanlarda kullanılmaktadır. Sınırlı olan enerji kaynaklarından daha fazla yararlanmak için yöntemler bulunmalıdır. Çünkü enerji fiyatlarının sürekli artış halinde olması ve fosil yakıtlarının bir süre sonra bitecek olması enerji kaynaklarını tespit ederek oluşan kaynaktan faydalanmayı zorunlu hale getirmiştir. Enerji ısı, ışık, elektrik, jeotermal ve benzeri enerji türü kaynakları ile birlikte, diğer yenilenebilir doğal enerji kaynaklarını da kapsayan büyük bir enerji topluluğu haline gelmiştir.
Genel olarak biyogaz organik atıkların oksijensiz ortamda tepkimesi sonucu meydana gelmiş bir gazdır. Biyogaz elde etmek içi temel olarak ev atıklarını kullanırız.Evde oluşan atıklardan biyogaz üretimi ile tek bir evin ısıtma ve doğalgaz giderlerini karşılar.

2. Çalışmanın Amacı ve Önemi

Önemi; Türkiye de ihtiyaçların çok hızlı bir şekilde artmasından dolayı sosyal ve endüstriyel gelişmeler ile bazı problemler oluşmuştur. Enerji ihtiyacının büyük bir kısmını yurtdışından ithal etmektedir. Ülkemizde var olan yenilenebilir enerji kaynakları verimli kullanılırsa enerjide dışa bağımlılık kalmayacaktır. Bu nedenden dolayıbiyogaz bu problemler için en etkili çözüm haline gelmiştir.Ev de oluşan çöpleri çöp atık merkezlerine göndermek yerine bu çöpleri kullanarak ev ve ülke bütçesine katkı amaçlı kullanacağımızı düşündük.

Amacı; Isı ve elektrik enerjisi dönüşümünü en masrafsız ve kolay şekilde üretmek içindir. Bir diğer amacı da organik atıkların kontrollü şekilde depolanması ve koku sorununun büyük ölçüde çözmek vetarımda organik gübre kullanmak. Evde biriken atıklarıdeğerlendirerek ocak, şofben,kalorifer gibi alanlar da kullanarak evin bütçesine katkı sağlamış olduk.


3. BİYOGAZ

Biyogaz sistemlerin de ana mantık eve ve ülkemize gelir sağlamaktır. Biyogaz tesislerinde kurulumları ile birlikte ev de oluşan atıkları anaerobik çürütme yöntemi ile metan gazına dönüştürmektir. Dönüştürdükden sonra bu metan gazını çeviri cihazlar ile elektrik, ısı enerjisine dönüştürülür.
Biyogaz dünya da hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler de tarımsal,endüstriyel,hayvan atıkları biyogaz üretimin de çok yaygın bir şekil de kullanılmaktadır. Evlerde oluşan atık/atıklar (meyve kabukları, yemek artıkları vb) ile biyogaz üretilebilir. Çin ve Hindistan gibi gelişmekte olan ülkelerin kırsal bölgelerinde basit teknoloji ile kurulmuş on binlerce aile tipi anaerobik çürütücü bulunmakta ve üretilen biyogaz yemek pişirme ve aydınlatmada kullanılmaktadır.
Biyogaz 3 ana aşamadan meydana gelmektedir.İlk aşama hidroliz aşamasıdır. Bu aşamada salgılanan enzimler ile çözünür halde bulunmayan maddeler çamur içerisinde çözünür hale dönüşme işlemidir.Çözünür hale dönüşmüş organik maddeler küçük yapılı maddeleri de asit oluşturma ile gerçekleşir. Daha sonra bu gazlar Hidrojen ile karbondioksit sentezi sonucunda biyogaza dönüştürülmesi ile gerçekleşir.

Organik atıkların biyogaz üretiminde kullanılmasıyla aşağıdaki faydalarda sağlanmaktadır:

Koku problemini minimuma indiririz, su kaynaklarını koruruz, yabancı bitki tohumları yok edilrek güvenlik sağlanır, evsel atıklar kullanıldığı için sinek üremesi önlenir. Kontrolsüz sera gazı salımı engellenir ve bu nedenle gübre kokusu azalır.

3.1. Üretiminde Kullanılabilecek Atıklar
Biyogaz genel olarak organik maddelerden(atıklardan) kullanılabilir gaz halinde üretmemizi sağlar.  Elde etme bakımında ayrıştırma gerektiği için atık madde olarak bitkisel veya hayvansal atıklar kullanılır. Özellikle ev tipi organik atıklardan daha fazla gaz elde edilir; Süt, meyve ve sebze kabuk yada diğer atıkları, yumurta yağ vb atıklar ile gerçekleşir.[33]

ATIK
Taze Katı (%)
Uçucu Katı(%)
BİYOGAZ VERİMİ
Litre/Kg
TAVUK ATIĞI(YUMURTA)
10-35
70-75
310-620
TAVUK ATIĞI(ET)
50-90
60-80
550-650
BUĞDAY ATIĞI
70-92
85-93
200-300
MISIR ATIĞI
80
91
350-480
PİRİNÇ ATIĞI
89
93
170-280
KÜSPE
65
78
140-190
SEBZE ATIĞI
5-20
75-86
300-400
YAPRAKLAR
80
90
300-400
SÜT
8-12
90
350-800
KONSANTRE SÜT
20-25
90
250-500
YEMEK ATIKLARI
10 18
80 95
500-600

Tablo 1. Evsel atıkların biyogaz verimi

Tablo 1 ‘de görüldüğü gibi evsel atıkların biyogaz verimi gösterilmiştir. En çok verimi tavuk atığı(et) olarak 500-600 litre arası gaz verimi oluşur. Bir diğer verim artışı olarak yemek atıklarını görüyoruz; 500-600 litre arası gaz elde edebiliyoruz.

Tavukatığıyumurtaveettavukçuluğuna göre değişik verimler sağlayabilir.Tavuklar da yumurta atıkları sürekli alınmakta ve kullanılmaktadır.
3.2. Reaktörler

Reaktör; Organik atıkların toplanıldığı alandır. Bu alan hava almayacak şekil de yapılmış ve içinde ki atıkları karıştırmak için içinde bir karıştırıcı olan alandır. Karıştırma işlemi ile atıkların kimyasal tepkimeye girmesi hızlandırılır. Bu alana sıcaklığı koruyabilmek için ısıtıcı da eklenebilir. Sıcaklık değeri olarak 35C’nin altında olması gerekir aksi takdir de atıklardaki gaz oranı değişmektedir. Sıcaklık ile gaz üretimi doğru orantılıdır;sıcaklık azalırsa gaz üretimi de azalır, artarsa üretim de artar. Birden fazla reaktör çeşidi bulunmaktadır.

Bir ve İki aşamalı Reaktörler; Bir aşamalı Reaktör de önce anaerobik bir şekilde gerçekleşen aşamalar bir metaryal tank içerisinde yerleştirilir. İki aşamalı reaktör de fermante olmuş olan materyal depolama ve gaz toplama işlemleri birleştirilir.
Kuru ve Yaş Reaktörler; Yaş reaktör çim silajı için sulandırma gibi bir işlem gerektirmektedir. Günümüze bakarsak bu reaktörler; katı atıklar, biyolojik atıklar için geliştirilmiş.reaktör.çeşitleridir.
Sürekli ve Kesikli Reaktörler; Kesikli reaktörler içi hammadde ile doldurulmuş bir tankın içinde doldurulur.  Doldurulduktan sonra atıklar yalıtılır ve fermantasyon işlemi bitinceye kadar bu şekilde kalır. Sürekli tip reaktörler de ise hammadde düzenli ve sürekli bir şekilde doldurulur. Kesikli reaktörler de ise ; tek aşama, ardışık kesikli ve hibrit kesikli reaktörler kullanılır.
Düşük ve Yüksek Hızlı Reaktörler; Bu reaktörler sistem hızına bağlı olarak düşük yada yüksek hızlı reaktörler olarak gruplandırılır. Düşük hızlı reaktörler de büyük hacimli reaktörler ve anaerobik temas reaktörler bulunabilir. Her iki reaktör çeşidi de endüstriyel uygulamalarda.kullanılabilir.
Güneş Enerjili Destekli Biyogaz Reaktörler; Elde edilen biyogaz miktarını ve değerini etkileyen en önemli etmenlerden biridir.  Fermentasyon sıcaklığı. Sıcaklık değerinin 38-87 C ara değerinde sıcaklık değerinin sabit tutulması gerekmektedir. Kış aylarına bakarak bu sıcaklık değerini korumak için ekstra ısıtma desteğine ihtiyaç duyulur. Bu ısıtmayı güneş enerji.sistemi.ile.sağlanmasıdır.
Biyogaz sistemin de güneş enerjisini kullanım alanına göre aktif ve pasif olmak üzere 2’ye ayrılmaktadır.Pasif tipli reaktörler de üstü ne ışığı geçirebilen bir örtüyle yapılmaktadır. Yüzey kısmını siyah boya ile kaplarız ve gelen güneş ışınının soğurulmasını sağmaktadır. Bu sayede.ısı.kayıplarını.düşürmektedir.
Güneş enerjisinin bir diğer kullanılığı alan da aktif sistemdir. Bu sistemde düzlemsel güneş kolektörlerinden yararlanmıştır. Pasif sistemden ayrı olarak diyebiliriz ki bu sistem de sirkülasyon pompası, ısı eşanjörü ve genellikle sıcaklığı sabit tutmak için otomasyon sistemi kullanılmaktadır.[1]

4. EV TİPİ BİYOGAZ


Günümüze bakarsak her evde tüketim sonucunda çeşitli organik atıklaroluşmaktadır. Bu oluşan atıklarçöpe gönderilir. Çöplerde toplanılan bu atıklar yer kaplamakta, koku ve yangın gibi sorunlara yol açmaktadır. Bu çöpe gönderilecek olan atıklardan organik olanları evde
kurulan sistemde depolayarak gaz üretiminde kullanarak çevreye ve ev bütçesine katkı sağlanabilir. Türkiye’de kişi başına günde 0,6kg evsel organik atık olmak üzere genel ortalama 1,0kg atık oluşmaktadır[23]. Buna göre günde 68.000 ton, yılda toplam 28,4 Milyon ton civarında evsel nitelikte organik gıdaların kullanılmadan atıldığı tahmin edilmektedir.[23]

Evsel organik katı atıklar içindeki geri kazanılabilir atıklar tam bir ayrıştırmaya tabi tutulsa, depolanacak atık hacminde yaklaşık % 35 oranında bir azalma gerçekleştirilebilir. Ağırlık olarak ise evsel atıklarımızın % 12’si geri kazanılabilir atıklardır. Bu da yıllık olarak yaklaşık 3 milyon tona karşılık gelmektedir.Evsel katıatığın %65.5inin yaşevsel atık olduğu varsayıldığında ortaya çıkan değer ise 352,4 gr gün\kişi L' dir.[24]
Türkiye’de İstanbul’u örnek verirsek kişi başına düşen atık miktarı 1 kilodan fazladır. Genel olarak her gün 20 ton atık üretilmektedir.Bu atıklar sebze, meyve, et mamulleri, yumurtalar şeklinde çoğaltılır.Bizim çalışmamız da evde oluşan çöpleri çöp atık merkezlerine göndermek yerine bu çöpleri kullanarak ev ve ülke bütçesine katkı amaçlı kullanmaktır.

76 milyon nüfusluk Türkiye de günde yaklaşık olarak 1,31kg* 76 milyon = 100 bin ton/gün ev atığı çöp olarak çıkmaktadır.[24] Türkiye de evsel katı atıklarının %50’den fazlası eorobik bir şekilde fermante edilerek parçalanır.Bu atıkları evlerde değerlendirebilmek için tek reaktörlü biyogaz sistemi tasarlanmıştır. Tek reaktörü seçme nedenimiz çalışması basit ve maliyetin düşükolmasıdır. Yapacağımız fermantasyonun bütün aşamaları bir tank içerisinde yerleştirilir. Tek reaktör de hidrolitik ve asitleşme aşamaları gerçekleştiririz. Bu işlemde kuru-kesikli sistem ve yaş-sürekli sistemler kullanılır.

1 m3 biyogaz ile şunlar yapılabilir:

·         2 BG motoru 1saat süre ile çalıştırabilir,
·         60 W eşdeğerindeki fitilli bir lambayı 7 saat süre ile çalıştırabilir,
·         4 kişilik bir ailenin üç öğün yemeğini pişirebilir,
·         300 litrelik bir buzdolabını 3 saat süre ile çalıştırabilir,
·         1.25 kw-h elektrik enerjisi üretebilir.[24]

Ülkemizde genel nüfus  70.000.000’dur. Burda kişi başına günlük 1kg atık düşmektedir. Bu atıkların % 34' ünün mutfak atığı olduğunu biliyoruz. Buna göre;
70.000.000 x 1 x 0,34 = 23.800.000 kg

Yıllık olarak bakarsak eğer  23.800.000 x 365 = 8.687.000 ton mutfak atığı şu an heba olmaktadır.[2]

210 litre hacimli sistem de; Bir aylık metan gazı üretim hesabı şu şekildedir;
210 lt * 60 ( 30lt su + 30kg atık ) / 100 ( % üzerinden ) = 126 litre oluşmaktadır bu kadar litre de 0,126 m3 metan gazı üretilmektedir.

Süresi: 210lt / 60 ( 30lt su + 30kg atık ) =  3,5 gün sonunda metan gazı oluşmaya başlıyor, 20-30 gün sonunda ise 0,126 m3 toplam metan gazı üretilmesi beklenilmektedir.[32]

4.1 Sistemin Genel Yapısı
Sistemimiz evlerde kullanılmak üzere tasarlanmıştır. Müstakil evlerde bahçe, odunluk gibi alanlara yerleştirilebilir. Apartman dairesinde kullanılacak ise sistemi apartmanın balkonuna yerleştirebiliriz. Sistemi konumlandırdıktan sonra sistemin gaz borusunu apartmanın yada müstakil evin ocak, şofben, kat kalorifer sistemi ile bağlantısını oluştururuz.
4.2. Sistemin Çalışması
Sistemin sol üst köşesine atık döküm yeri oluşturduk. Atıkların sisteme dâhil edilmesi sırasında önceden oluşmuş olan gazın kaybolmaması için gazın biriktiği kubbe kısmı ile fermantasyonun(karıştırma işlemi) yapıldığı yer arasına kapak yerleştirildi. Atık sisteme dâhil edilirken kapak kapanarak gaz çıkışı engellenir, sisteme atık takviyesi ve bulamaç çıkışı yapıldıktan sonra kapaklar açık konumda gazın kubbede toplanmasına imkân sağlamaktadır.
Sistem için hazırlanan atıkları atık döküm yerinden atığın kilosu kadar litre boyutunda su ilave ederek haznemize boşaltırız. 30 L atığa 30 L su dökülüp karıştırılması gerekmektedir. Bu işlemden sonra Karıştırma ünitesi çalıştırarak atıkları bulamaç haline getirene kadar karıştırırız. Karıştırma işlemi karıştırıcılara bağlanan matkap motoru ile yapıldı.  Karıştırma süresi 30 dk sürmesi yeterlidir. Günde birkaç kere karıştırabiliriz. Karıştırma işlemin de amacımız gaz üretimindeatıklarıparçalayarakgaz oranını arttırmaktır.
Gaz üretimi için bekleme.süresi.olarak.aşağıdaki.formül.kullanılır;
Bekletme.süresi=.Sistemin.hacmi./.Atık.miktarı

Örnek.verirsek;
Bekletme süresi= 210lt hacimli(sistemimize) / 30kg(atık miktarı)=7 gün bekleyeceğiz.
Ev atığın da, metan gazı veya biyogaz elde edebilmek için en fazla başvurulan yöntem, kesik besleme yöntemidir.[1]
Sistemde belli bir süre (15-20 gün) bekletilen atık, bu süre içinde fermantasyona uğrar ve gaz elde edilir. Elde dilen bu gaz sistemin kubbesinde biriktirilir. Sistemdeki atıktan yaklaşık 2 ay kadar verim alınabilir.  15-20 gün önce doldurulmuş ve biyogaz vermeye başlamış olan tesisten, aşağıyukarı  2 ay kadar verimli bir şekilde gaz alınır ve bu süreden sonra, giderek gaz verimi düşer.Bu nedenle  bulamacın ortalama her iki ayda bir boşaltarak, yenidentaze ev atığıyla doldurmak gerekir.Bulamaç çıkışı sistemin altında bulunmaktadır. Bu bulamacı gübre olarak saksı çiçeklerinde veya bahçelerde kullanabiliriz. 
Tankın her dolduruluşunda fermantasyon oluşumutamamlanıp biyogaz üretiminin başlaması için 10-20 gün kadar beklenir. Bu nedenle üretim,belli aralıklarla kesintiye uğrar. İşte bundan dolayı, sözü edilen biyogaz üretimyöntemine kesik besleme ve kesik üretim yöntemi adı verilmiştir.

1 kilo ev atığı, 30 gün bekletme ve 20°C sıcaklıkta 0,15 litre biyogaz verir, eğer bekletme süresi 100 güne ve sıcaklık 33°C'ye çıkarılırsa, 0,54 litre biyogaz alınabilir.[26]Yeni karışım eklemeden önce, en az 30-35 gün bekletme süresi olmalıdır çünkü alınabilecek metan gazının yarısı bu süre içinde ortaya çıkar. Diğer yarısı ise daha yavaş bir hızda ileriki günlerde çıkacaktır. Sistemin kurulduğu ev sahibi tercihine göre sistemi istediği zaman boşaltıp yeni atık ekleyebilir. Sistemi iki ayda bir boşaltmak en ideal olanıdır.

Bekleme süresi bittikten sonra kubbede depolanan gazı, bir hortum ile ocak, şofben vb. yerlerde kullanmak üzere dağıtabiliriz.

Kubbede gaz birikmesi fazla olduğunda tehlike yaratmaması için sistemi gaz, ısı ve basınç sensörü ile takip edilmektedir. Sistem uyarı verirse gaz otomatik olarak evdeki doğalgaz şofben sisteminde ısıtma amaçlı kullanılabilir.
 Resim3: Sistem iç yapısı
4.3. Sistem Teknik Özellikleri
Saçtan yapılmış mekanizmanın aşağıdaki özelliklere sahip olması gerekmektedir. 210 litre hacimli bir sistem geliştirdik. Bu oluşan sistemin %100 bir şekilde sızdırmazlık testi gerekmektedir. Hava değişimlerinden dolayı mamül çeliktir ve soğuk çekmeli şekildedir. Kapak olarak vidalı çember kullanılır, plastik veya metal pim kilitli olması gerekiyor.
Kullanacağımız ana sistemin ölçümleri aşağıda Tablo 2 de verilmiştir.

HACIM
ÇAP
YÜKSEKLİK
SAÇ KALINLIĞI
AĞIRLIK
LİTRE  (LT)
İÇ ÇAP
(mm)
DIŞ ÇAP
(mm)
İÇ YÜK
(mm)
DIŞ YÜK
(mm)
GÖVDE (MM)
KAPAK (MM)
KG
210
571.5
60
846
880
0.70
0.80
13.30
Tablo 2. Sistemin ölçüleri
Saçtan yapılmış mekanizmanın ana ölçümleri yukarıda ki bilgiler de verilmiştir. Mekanizmaya atılan atıkları karıştırmak için 50 cm Boyutunda demir çubuk ve matkap motoru yerleştirdik. Atık döküm yeri ile gazometre(gazın birikeceği) yer arasına 60 cm boyutunda çubuk anahtar yerleştirdik. Bulamaççıkışı ve gaz çıkış yeri için 6 cm çapın da 2 ayrı çıkış noktası koyduk. Atık döküm yeri için de 10 cm’lik çıkış noktası koyduk. Gazometre de ki gazın basıncını ölçmek için Gaz basınç sensörü monteledik. Bulamaç  atık çıkışı için 1 adet tıpa yerleştirdik. Sistemin son kısmı olarak da oluşan gazı tüp gaz hortumu ile gazı istenilen yere gönderiyoruz.

zeytin karasuyu hakkında hersey :)

ÖZET

Karasu, zeytinin belli işlemler sonrasında açığa çıkan atıktır. Zeytinyağı hem meyvesinin hem de atıklarının değerlendirilmesi açısından Türkiye için son derece önemli ekonomik değere sahiptir. Dünyamız da zeytinyağı üretimi ağırlıklı olarak Türkiye, İspanya, Yunanistan, İtalya gibi Akdeniz ülkelerin de yapılmaktadır. Üretimin de açığa çıkan zeytin karasuyu, yüksek kirletici özellikleri, mevsimsel ve bölgesel üretilmesi gibi sebeplerden dolayı Akdeniz bölgesi oldukça ciddi çevresel sorunlar oluşturmaktadır. Bu tarz çevre sorunları dikkatsizce ve yasal olmayan bir şekil de kullanılmasından kaynaklanıyor. Bu çalışma ile zeytin kara suyunun arıtımında kullanılan kimyasal, biyolojik gibi yöntemler kullanarak yapılacak çalışmayı değerlendirdik. Ülkemizde zeytin Ege, Akdeniz, Marmara ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yetişmektedir. Toplam zeytin üretimi, günümüz de  ortalama olarak 1,8 milyon ton civarındadır. Türkiye zeytin üretiminin ise ortalama olarak %30’u sofralık zeytin, %70’ i de zeytinyağı üretimi için yağlık zeytin olarak ayrılmaktadır. (Zeytinyagi_Sektoru.pdf)

Türkiye de Zeytin Yağı Üretimi
Türkiye’nin Ege bölgesinde zeytin üretiminin %80’i yağlık, %20’si de sofralık olarak tüketilmektedir. Karadeniz ve Akdeniz bölgesi arasında ki Marmara bölgesin de ise bu durum tam tersinedir: %90’ı sofralık ve %10’u yağlıktır. Akdeniz bölgesin de Toros Dağları ile kıyı arasında 850 metreye kadar yüksekliklerde yapılmaktadır. Akdeniz zeytinci ülkeleri arasında Fas, Cezayir, Libya, Mısır, Ürdün ve Suriye az veya çok zeytin ağacı olan ülkelerdir. Amerika kıtasında başta Arjantin olmak üzere ABD'de de zeytin ağacı mevcuttur.
Ülkemizde Ege, Marmara, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde zeytin ağacı yetişmekte ve sahile yakın bu bölgelerimizi süslemektedir. 90 milyon civarında bulunan zeytin ağaçlarının % 75 Ege; %9.3 Marmara, %14'ü Akdeniz ve %1.7 Güney Doğu Anadolu Bölgesinde bulunmaktadır. Zeytinyağı günümüz de ihracatı ve tüketimi oldukça sağlam bir politika içerisin de yürütülmektedir. Zeytinyağı üreticisi ülke arasında en az zeytinyağı Türkiye de tüketilmektedir. Türkiye de insan başına yıllık 0,9 kg üretmektedir. Zeytin meyvesi yaklaşık %40 oranında su ve %20-35 oranında yağ içermektedir.Devlet İstatistik Enstitüsü’nün 2001 yılı verilerine göre 600 bin hektar kapalı alanda 90 milyonu meyve veren, 9 milyonu ise meve vermeyen olmak üzere toplam 99 milyon zeytin ağacı bulunmaktadır. Bu rakam dnya üzerinde ki zeytin ağacı sayısının  yaklaşık %10’unu oluşturmaktadır. Ülkemizdeki toplam zeytin ağaçlarının yaklaşık olarak %91’i meyve veren yaşta olup, %9’u da meyve vermeyen yaştadır. (Zeytinyagi_Sektoru.pdf)

Zeytin Karasuyu
Zeytinin kendi özsuyu ve yağ çıkarma işlemi esnasında ilave edilen suyun toplamından oluşan ve zeytinyağı üretiminde elde edilen bir üründür. Kara suyunun içinde ki maddeler; sularda ki hayvanların ve bitkilerin oksijensizlikten ölmesidir. Zeytinyağı üretiminde, işletme koşulları ve üretime göre derişimi değişiklik göstermekle beraber genellikle 0,5-1,5 m3/ton zeytin karasuyu oluşmaktadır. Günümüz Türkiye’sinde ki fabrikalardan yılda doğaya 150 bin ton zeytin karasuyu üretildiği düşünülüyor. Zeytin karasuyu evsel atık su ile karşılaştırırsak; evsel nitelikli atıklar sularından 200 kat daha fazla Kimyasal Oksijen İhtiyacından(KOİ) 205 kat daha fazla Biyoloji Oksijen İhtiyacı(BOİ) ve 240 kat daha fazla yağ içermektedir. Bu özellikten dolayı 1m3’ü yaklaşık olarak 200m3 evsel nitelikli atık suyu ise yaklaşık olarak 1,333 kişilik nüfusun atık suyuna eş değer olmaktadır.[2]
Balıkesir ili 10.104.000 adet zeytin ağacı ile ülkemiz zeytin ağacı varlığının %11.7'sine sahiptir. Türkiye zeytin dane üretiminin %17.8'i ve zeytin yağı üretiminin %17.9'u bu ilimizde üretilmektedir. Türkiye'de zeytin yetiştiriciliğinin 35 ilde yapıldığı göz önüne alınırsa, Balıkesir'in zeytin dane ve zeytinyağı üretiminde rolü ve ekonomiye katkısı son derece önemlidir. Dünyanın sayılı sofralık zeytinlerinden biri olan Gemlik zeytini de Balıkesir ilimizin Erdek ve Bandırma ilçelerinde yetiştirilmektedir. Ülkemizde her yıl üretilip dikimi yapılan yaklaşık 5.000.000 adet zeytin fidanının %95'ini Gemlik çeşidi %5'ini de Ayvalık, Yağ Çelebi, Domat vs. oluşturmaktadır.[4]

İşletme Sayısı
Türkiye’de bulunan zeytinyağı üretiminde çalışan tesislerin sayısı %50 civarındadır.
Zeytincilik Araştırma Enstitüsü‘nün kayıtlarına göre zeytinyağı sektöründe faaliyet gösteren işletme sayısı 2001/2002 sezonu itibariyle 980 adettir. Bu işletmelerin yarısı modern sistem ile üretim yapan tesislerden oluşmakta iken, geriye kalan yarısı da klasik sistemleüretim yapan tesislerden oluşmaktadır. Klasik sistemle çalışan yağhanelerin ise %85’i sulu sistem (hidrolik presler), %15’i de kuru sistem (süper presler) ile üretimde bulunmaktadır.


SEZON
KURULU KAPASİTE
KLASİK SİSTEMLER
  MODERN
         SİSTEM(ADET)
           SANTRİFÜJ
FABRİKA SAYISI
HİDROLİK PRES(SULU)
SÜPER PRES(KURU)
1982/83
204.700
1.235
220
1
1000
1992/93
225.600
900
200
150
935
1993/94
241.600
875
180
175
920
1994/95
243.000
825
155
220
900
1995/96
251.300
820
150
240
925
1996/97
292.800
675
130
375
940
1997/98
300.000
650
120
400
945
1998/99
303.600
600
110
425
950
1999/00
304.000
590
105
430
950
2000/01
317.600
585
105
460
960
2001/02
331.500
583
103
490
980
Tablo 1. Türkiye Zeytinyağı Fabrika Sayısı Ve Kurulu Kapasiteleri

Tablo 1’de de görüldüğü üzere son yıllarda klasik sistemde üretim apan işletme sayısı azalırken, modern sistem ile çalışan tesislerin sayısı ciddi büyük ölçüde artmıştır.
1982 yılında 1.000 adet işletmeden yalnızca bir tanesi modern sistemle çalışırken, bugün 980 işletmede yaklaşık 490 adet modern sistem bulunmaktadır. Modern sistemle çalışan zeytinyağı tesislerinin hemen hepsinde dolum ünitesi de bulunmakta ve bu tesisler hem iç tüketime hem de ihracata yönelik üretim yapmaktadırlar.Türkiye’de modern sistemle çalışan tesis sayısı 150 iken, bu rakam 1996/97 sezonunda 375’e, 2001/02 sezonunda da 490’a yükselmiştir. Türkiye’nin zeytinyağı üretim kapasitesinin 2003/04 sezonunda 363.488 ton, 2004/05 sezonunda 407.336 ton ve 2005/06 sezonunda da 442.096 ton olacağı tahmin edilmektedir.
Türkiye’nin çeşitli ölçekler de toplam kapasitesi 270 bin ton olan ve %50 kapasite ile çalışan toplam 850 adet zeytinyağı fabrikası bulunmaktadır. (http://www.zae.gov.tr, 29.07.2003). Ve 200-2001 yılları ortalaması olarak 584.7 bin hektar alanda 1034.5 kg verimle 1 milyon 050 bin ton yıllık tane zeytin üretimi bulunmaktadır. (http://www.fao.org, 19.03.2003).  Üretim eksikliği eğer oluşursa bu eksikliği gidermenin 3 yolu bulunur. Birincisi üretim alanlarını arttırmaktır, ikinci yol da verimi arttırmak ve son olarak da dışalım yapmaktır. 

Zeytin Karasuyu Arıtma
Zeytin meyvesi yaklaşık %40 oranında zeytin özsuyu ve %20 oranında zeytinyağı ve %30 oranında çekirdek ve kabuktan oluşmaktadır ve Zeytinyağı üretimi sırasında zeytinin bünyesindeki bu yağ, özsu ve katı kısımlar ayrılmaktadır. Üretim sırasında eklenen su ile birlikte çıkan zeytin özsuyu ve su karışımına zeytin karasuyu denilmektedir
Zeytin karasuyu, tam otomatik olarak çalışan NF-RO ters ozmos sızıntı suyu arıtma tesisinde, yüksek kalitede çıkış suyu elde edilerek arıtılmaktadır. Arıtma aşamalarından çöktürme ve nötralizasyon aşamaları tesis dışında, filtrasyon, nanofiltrasyon ve ters ozmos aşamaları ise tesis içerisinde bulunmaktadır.
Zeytin karasuyu arıtma tesisi, oluşan zeytin karasuyunu, 31 12 2004 tarih ve 25687 sayılı "Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği" 'nin Tablo 5.5'de verilen alıcı ortam deşarj standartlarına göre arıtabilecek şekilde tasarlanmıştır.(1)
Örnek olarak güde 10 ton zeyti işleyen bir işletmede, klasik pres prosesi ve sürekli üretim prosesi ile üretildiğin de oluşan atıksu hacimleri ve oluşacak kirlilik yükleri aşağıda ki gibidir;
Pres prosesin de yaklaşık olarak 600 L atıksu zeytin oluşur, oluşan toplam atıksu debisi 6 m3 /gün  olur. BOİ5 konsantrasyonunu 95 g/L kabul eder, oluşan BOİ yükü 570 kg BOİ5 / gün olarak belirlenir.
Zeytinyağı üretiminden oluşan atıksu (karasu), aşağıdaki tipik özelliklere sahiptir;
·         Yoğun viyolet-koyu kahve renkten, siyaha kadar renk,
·         Kuvvetli, zeytinyağına özgü bir koku,
·         Yüksek derecede organik kirlilik (220 g/L’ye kadar KOİ değerleri ),
·         KOİ/BOİ5 oranı 2.5-5 aralığında (zor ayrışabilir atık),
·         pH değeri 3 - 5.9 aralığında,
·         Yüksek miktarda polifenol içeriği,
·         Yüksek miktarda katı madde içeriği (20 g/L toplam katı madde’ye kadar).
Türkiye’deki fabrikalardan yılda doğaya 150 bin ton zeytin karasuyu verildiği tahmin ediliyor.


Zeytinyağı Üretim Potansiyeli
Zeytinağı üretimin de 3 yöntem kullanılır; kesikli(geleneksel pres)üretim prosesi ve üretim prosesi(3 fazlı ve 2 fazlı üretim prosesi) ve süzme prosesi olarak 3’e ayrılır.

Kesikli Üretim Prosesi (Geleneksel Presleme Prosesi)
Bu yönteile yağ,hidrolik presleri kullanılarak çıkarılırç Presleme ile zeytinler, su ile yıkanır, ezilerek öğütülür ve su ilavesi ile yoğrulur. Elde ettiğimiz hamur daha sonra peslenir, yağ ve karasu ayrılır. Son olarak ta, düşey santrifüj ile yağ, su kısmı ayrılır. Katı fazı da pirina olarak elde ederiz.

Sürekli Üretim Prosesi
Bu yöntemle yağın santrüfüj ile ayrılma esasına dayanır ve üretim de ; besleme,yıkama, kırma ve hamur hazırlama kısımları oluşmaktadır.Sürekli üretim yapan bu sistem ile presin yerini santrüfüj almıştır ve sürekli çalışmayı esas almıştır.
Üretimde kullanılan santrüfüje bağlı olarak iki proses ile tanımlanır;
3 Fazlı üretim prosesi: Bu proses de proses suyu kullanılır. Sonrasın da yağ,karasu ve pirina olmak üzere iç faz oluşur. Bu proseste büyük ölçüde proses suyu eklenmektedir. Bu nedenle büyük hacimler de atıksı (karasu) oluşur.
2 Fazlı üretim prosesi: Bu proes de üretim işlemi boyunca proses suyu eklenmez. Prosesin sonrasın da yağ ve pirin olmak üzere iki faz oluşur. Bu sistem ekolojik bakımından uygundur çünkü karasu oluşturmaktadır. Karasu oluşurken büyük bir bölümünü de pirine ile açığa çıkartmaktadır.

Süzme Prosesi
Kullanıln temel tabaka zeytin hamuruna daldırılmakta, bu tabaka yağ ile ıslanmakta e tabaka üzeirnde bulunan boşlukları yağ ile doldurmaktadır. Bu uygulam ile çok sayıda metal tabaka kullanılmaktadır. 5120 levhadan oluşan 6000 m 2 yüzey alanına sahpi bir makine 7-8 dakika da 350 kg hamuru işleye bilir. Fakat bu yöntem tek başına kullanılamaz, pres veya santrüfüj yöntemi ile kullanılır.
Proses Tipi Atıksu Karakteristikleri (100 kg zeytin için)
Proses Suyu (L)
Isı Enerjisi (MJ*)
Atıksu Karakteristikleri
Hacim
KOİ
Kesikli (Pres)
0-40
3.3
40-50
90-130
Sürekli (3-fazlı)
50-70
5.8
90-110
60-90
Sürekli (2-fazlı)
0
0
5-10
10-15

Tablo 1. Zeytinyağı üretiminde kullanılan proseslerin karakteristik özellikleri

Tablo 1’de degörüldüğü gibi zeytinyağı üretiminde kullanılan farklı proseslerin su kullanımları ve atıksu özellikleri verilmektedir.[3]